“AÇIK BÜFEDEN”
ÜLKELERE GÖRE YEMEK YEME KÜLTÜRÜ
(Yayın Tarihi: 28,10,2012)
Tatilde yemek yeme kültürü zamanla oluşan bir kültürdür bunu en iyi anlayanlar turizmde çalışanlardır. Biz aşçılar olarak, hangi ülkeden gelen misafir nasıl yemek yediğini çok iyi gözlemleriz.Tabi bu bir günde oluşacak bir şey değil yılların vermiş olduğu tecrübe.
Ülkelerin gelir ve yaşam düzeyine göre tatil kültürü gelişir. Tatil kültürü oluşabilmesi için o ülkenin insanlarının tatil yapacak ekonomik düzeyde olması gerekir. Bu gün Avrupadaki ekonomik krizden dolayı tatil yapan Avrupalıda azalma var . Krizden dolayı ülke içinde harcalamaları çok az .
Yemek yapmak bir sanattır yemek yemekte yaşamsal bir işlevdir.
İnsanoğlu önce karın doyurmak için yemek yerdi şimdi artık daha bilinçli bir toplum oluşuyor. Yemek yemekte artık bir sanattır. Her şey dâhil çıkmadan yani büfe sistemi olmadan önce her şey alakart menüye dayanan bir sistemdi. Misafir yemek istediği zaman menü den seçer kişi ye özel yapılan yemek ve hizmet karşılığı alınan bir ücrete tabidir. Her şey dahil sistem çıktıktan sonra Misafirlerin büfeden yemek yemeğe başladıktan sonra yemek ve sofra kültürleri ön plana çıktı. Artık hangi ülke misafiri nasıl yemek yer ve büfeden nasıl faydalanır ortaya çıkmaya başlamıştır.
Not: Burada ülkelerine göre yemek yeme kültürünü açıklamaktaki amaç bilgilendirme amaçlıdır onları küçük düşürmek amaçlı değildir.
AVRUPALI Misafirler : Ülkelerinde turizm ilk gelişmenin başladığı ülkeler gurubudur.
*5. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar Avrupa kültürlerinin besinlerine, yeme alışkanlıklarına ve yemek pişirme yöntemlerine verilen genel addır. Bu dönem boyunca beslenme düzeni ve pişirme yöntemleri Avrupa genelinde değişimlere uğramış ve tüm bu değişiklikler Avrupa’nın modern mutfak kültürünün temelini oluşturmuştur.*Kaynak(wikipedia.org)
Yemek yerken her zaman belli bir sıralamaya göre yemek yerler her zaman sonradan yiyeceği yemeği önceden alıp masasına koymaz sırası gelince o yemeği alır yemek yerken aşırı yemek yemez damak lezzetine dikkat eder sevmediği yemeği almaz.
Tatil yaparken otellerin nasıl hizmet verdiğini nerede ne olduğunu hangi saatte verileceği ve hizmetin nasıl olması gerektiği bilir.
Bunu nasıl oluyor da biliyorlar ?
Avrupalı toplumlar turizmi oluşturan ilk ülkelerdir bu yıllar içinde oluşan yemek yeme kültürü ve tatil kültürü yerleşmiştir.
(*)Avrupa’da çatalın izine ilk kez 11. yüzyılda Venedik’teki Doçlar sarayında rastlıyoruz. Yaygınlaşmaya başlaması ise 15. yüzyılı bulmuş.
Bu konuda kayıtlar, Bizans’tan, yani İstanbul’dan gelen bir prensesin bunu Venedik’e getirdiğini gösteriyor. Ancak Avrupa’da çatal Katolik kilisesi tarafından “şeytanın simgesi” ilan edildiği için piskoposlar Bizanslı prensesi herkesin önünde azarlamışlardı.
Oysa o çağda, Bizans’ta, kraliyet ailesinden birinin yemeği eliyle yemesi görgü kuralları açısından skandal sayılmaktaydı. Çatal Venedik’e ulaştıktan sonra uzun süre manastırlara çatal sokulması ve kullanılması yasaklanmıştı. * Kaynak: Ahmet örs. yeniaktuel.com.tr
RUS misafirler : Ruslar ilk turizm deneyenimi dağılma süreci olan 1991 yılından sonra başlamıştır ilk Rus misafirlere 1995 yılında karşılaştım ve hizmet etmeye başladık .
Rus misafirler yıllarca ülke dışına çıkmadıkları için kendi ülkelerinde yetişen gıdalardan başka bir gıda görememişlerdir . Büfeye geldiklerinde yemekten önce büfedeki gıdalara bakıyorlar ve ilk ez tatlarını tadıyorlardı. Büfede bulun tüm yiyecekleri tanımak istiyorlardı onun için tadımlık aldıkları yiyecekler çok oluyordu. Tadına baktıkları yiyecekleri geri kalanı doğru çöpe gidiyordu bu da gayet doğaldı her gördükleri meyvelere bakıyorlar ne olduğunu anlamaya çalıyorlardı.
Bu yaptıklarım bilakis yaşadıklarımdı.
Kısa bir süre sonra artık gıdaları tanıdıktan sonra tüketimleri daha bilinçli olmaya başladı .Birkaç sene sonra bilinçli misafirler olmaya başladı devamlı kendilerini aşmayı başarmış bir misafir kitlesi oluştu,
Tabi biz de bu arada Rusları tanımaya başladık beni en çok şaşırtan konu Rusların çoğunun bir üniversite bitirdiği ve eğitim düzeylerinin çok yüksek olduğu. Komünizmin onlara verdiği en iyi şey eğitim bu konu açık ortadaydı.
Rusların eğitimi yüksek olduğu için arayı çok hızlı bir şekilde kapatmalarıdır . Ruslar önce yemeği tanıdı daha sonra yemek yeme kültürünü hızlı bir şekilde uygulamaya başladılar
Şimdi eskiye göre yiyeceği kadar yemek alıyorlar sağlıklı yemek yiyorlar
Biz Türklerin güz el sözü vardır (ÖNCE DÜZEN SONRA KAZAN ) Yani önce eğitim olunca başarılar nasıl geliyor güzel bir örnek
TÜRK misafirler: Yemek yeme kültürü bir toplumun köklerinden itibaren gelişen bir kültürdür. Bu zamanla gelişmiştir. Dünya sanayi toplumuna geçişten sonra çok hızlı bir şekilde gelişmiştir . Sanayi toplumuna geçişini iyi şekilde tamamlayan toplumlarda yemek yeme kültürü değişmiştir.
Bizim gibi tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiş süreci geç ve uzun süre olduğundan dolayı yemek yeme kültüründe ona göre gelişme göstermiştir .
Örnek ,İzmir iktisat konkresi 17 Şubat 1923 yılında yapıldığında kongresin de kaç tane Türk iş adamı vardı parmakla sayılacak şekilde bu da sanayi toplumuna geçişte ne kadar geç kaldığımızın bir m göstergesidir.
Bizlerin yemek yeme geleneklerimiz köy geleneklerimizden gelmektedir. Eve bir misafirimiz geldiğinde mutfağımızda ne varsa hepsini hazırlar sofraya koyarız ve misafire vermiş olduğumuz önemi gösteririz Örnek otellerde Türk restoranında misafir gelmeden önce mezeleri atarız genelde işte bu kültür eski geleneklerimizden gelmektedir.
Otellere tatil için gelen Türk misafirlerimiz açık büfeden yemek aldıkların dada aynı görüntü ile karşılaşırız yani yemeden önce masalarını yemeklerle doldururlar bir kaç gün böyle devan eder daha sonra daha az yemek alır masalarına sağlıklı yemek yemeğe başlar , tam tatil yapmaya başladığında tatili bitmiş olur.
Yiyecek kadar yemek almak lazım, yemeği dökecek kadar almamak lazım?
Bunun başlıca nedenleri toplum olarak çok az tatil yapıyoruz ve bu az yapılan tatilde tüm beklentilerimizi bir tatilde karşılamaya çalışıyoruz. Ülkemiz insanlarının ekonomik durumu tatile yeterli para ayarlayacak kadar iyi olmadığı için , az tatil yapıyor. tabi 75 milyon kişinden çok az bir kişi düzenli tatil yapıyor. Ama Avrupa insanının emeklisi aylık gelirinin belli bir miktarı ile 5 yıldızlı otellerde yılda 1 bir ay süre ile tatil yapabiliyor. onun için ülkemizin emeklisi ile kıyaslarsak haksızlık olur.
İSRAİL.li misafirleri: hem yerel yemekler hem de dünyanın her yerinden İsrail‘e gelen Yahudi göçmenlerin yemeklerinden oluşur. 1948’de İsrail devletin kuruluşundan ve özellikle 1970’lerin son yıllarından beri bir İsrail füzyon mutfağı oluşmuştur (Kaynak: .wikipedia.org)
İsrailli misafirler genelde gurup olarak gelir ve gurup olarak yemek yer özel günleri Kaşer zamanı kendi aşçılarını kendileri getiri ve her şeyi kendileri hazırlar tüketilecek gıdalarının çoğunu kendileri getirir ve kullanacakları et türlerini kendi ülkelerinden getirir veya yanında getirdikleri din adamlarının kontrolünde kesilen hayvanın etini kullarılar normal tatile geldikleri zaman bu uygulamayı yapmazlar genelde açık büfeden çok yemek alırlar azını yerler veya çok içecek de alır az içip gerisini bırakırlar yıllardan beri ayni şekilde yaparlar tabi gördüklerimiz bu şekildedir . İsraillilerin sofra kültürü daha yenidir 1948 den sonra devlet kurdukları için buna rağmen her konuda olduğu gibi bu konu dada kendileri hızlı şekilde geliştirmişlerdir 1970 den sonra füzyon mutfağı oluşmuştur.
Ülke mutfaklarının gelişmesine en büyük katkıyı O ülkenin devleti tarafından verilen destektir.